Yazar: Zeki Talustan GÜLTEN

Zeki Talustan GÜLTEN

Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından 2013 yılında Kazakistan’da duyurulan Kuşak ve Yol Girişimi,[1] içerisinde farklı ekonomik koridorlarını barındırmaktadır. Bahse konu olan koridorlar, birçok güzergah kullanarak çeşitli ülkelerden ve şehirlerden geçmektedir. Bu kapsamda söz konusu koridorların Kuşak ve Yol Girişimi’nin ana kolları olduğu ve her bir koridorun içinden geçtiği güzergâhlara göre farklı bir ehemmiyet arz ettiği söylenebilir. Bu bağlamda Çin-Moğolistan-Rusya Ekonomik Koridoru’nu (CMREC) incelemekte fayda vardır. Zira bu koridorun oldukça önemli ve kritik bir role sahip olduğu söylenebilir. Çünkü bahse konu olan koridor, bölgenin önde gelen ve kritik öneme haiz üç devleti tarafından onaylanmıştır ve bu üç ülkeden geçmektedir.[2] 11…

Read More

Çin’in büyüyen gücü ve artan ekonomik nüfuz alanı, Pekin’e Amerika Birleşik Devletleri’yle (ABD) küresel düzeyde rekabet edebilme fırsatı sağlamıştır. Nitekim Çin, ABD’nin ardından dünyanın en büyük ikinci ekonomisidir.[1] Zira Washington ile Pekin arasındaki rekabetin her ne kadar jeopolitik ve jeostratejik boyutları bulunsa da jeoekonomi temelli bir mücadele olduğu öne sürülebilir. Bahse konu durum, birçok analist tarafından “Yeni Soğuk Savaş” şeklinde nitelendirilmektedir.[2] Şüphesiz bu mücadelede ve Çin’in artan küresel etkisinde, 2013 yılında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Kazakistan ziyareti vesilesiyle temellerini attığı ve o tarihten itibaren büyüyerek devam eden Kuşak ve Yol Girişimi belirleyici rol oynamaktadır. Söz konusu girişime 151 ülke…

Read More

Çin, 1978 yılında Deng Şiaoping’le başlattığı dışa açılım politikasıyla birlikte[1] çok daha küresel vizyon benimsemiştir. Söz konusu politika, daha çok iktisadi temelli bir şekilde gelişmiştir. Bu dışa açılım politikası da Çin ekonomisinin hızla büyümesiyle sonuçlanmıştır. Bu büyüme, meyvelerini 2000’li yıllarda vermeye başlamış ve 2008 senesinde başlayan küresel ekonomik krizin[2] ardından Çin, 2010 yılında Japonya’yı geçerek dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olmuştur.[3] Öte yandan birçok analist ve akademisyen tarafından Çin’in 2050 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ni (ABD) geçerek dünyanın en büyük ekonomisi olacağı tahmin edilmektedir. Nitekim Çin’in söz konusu büyümesinin Pekin ile Washington arasında büyük bir küresel rekabet yarattığı da bilinmektedir. Nitekim…

Read More