Erciyes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Cevdet Kirpik, gerçekleştirdiği bir röportajda, “Üniversitemizdeki Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü sadece bir akademik program değil; bir kültürel köprü, bir anlayış aracı,” diye konuştu
1998 yılında üniversitede kurulan Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü, Türk ve Çin toplulukları arasındaki anlayışı geliştirmek amacıyla mezunlar yetiştirmeyi hedefliyor. Aradan geçen 20 yılı aşkın sürede Erciyes Üniversitesi, Türkiye’deki Çin dili eğitiminin merkezi haline gelerek 200’den fazla lisans öğrencisine ev sahipliği yapıyor. Mezunları ise Türkiye genelinde birçok sektörde yer alıyor. “Üniversitemizde Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün varlığına büyük önem verdik. Bu bölüm, iki ulus, iki kültür ve iki halk arasında güçlü bir bağ kurdu,” dedi Kirpik.
Kirpik’e göre, Türk öğrenciler için Çince öğrenmenin faydaları çok yönlü. “Kişisel düzeyde, bilgi dağarcığını zenginleştiriyor ve ufukları genişletiyor. Mesleki olarak ise, Türkiye ile Çin arasındaki ticaret potansiyeli büyüdükçe, Çince bilgisi mezunlarımızın istihdam edilebilirliğini artırıyor,” dedi.
Kuşak ve Yol İnisiyatifi hakkında ise, bu ticaret ağının “sadece ticareti değil, aynı zamanda kültür, sanat ve edebiyat değişimini de kolaylaştırdığını” söyledi. “Kuşak ve Yol, katılımcı ülkelerin altyapısını geliştirme ve kültürel alışverişleri teşvik etme potansiyeline sahip. Zamanla bu girişimin tüm taraflar için bir kazanç sağlamasını bekliyoruz,” diye konuştu.
Türkiye ve Çin’in, zengin kültürel geleneklere sahip kadim medeniyetlere ev sahipliği yaptığını belirten Kirpik, iki ülkenin bu medeniyetlerden ders çıkararak çağdaş küresel sorunları ele alabileceğine inanıyor. “Türkiye, Osmanlı döneminden miras alınan köklü bir hoşgörü ve adalet geleneğine sahip. Benzer şekilde, Çinli filozoflar Konfüçyüs gibi, uzun zamandır barış, refah ve birliği savunuyor. İki ülke de bu zengin tarihlerinden yola çıkarak küresel barış ve istikrara katkıda bulunabilir,” dedi.