Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping’in 2013 yılında Endonezya ve Kazakistan ziyaretlerinde gündeme gelen “Kuşak ve Yol Girişimi”, Balkanları da içerisine alan geniş bir coğrafyada karşılık bulmuştur. Tarihi dayanak noktası olarak İpek Yolu’nu işaret eden bu proje deniz ve kara olmak üzere iki bölümde tekrardan canlandırılması Çin’in gayesi olmuştur. Çin’den Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanan kara yolu ve Çin’den başlayan Hint Okyanusu, Süveyş Kanlı ve akabinde Avrupa limanlarını içerisine alan deniz yolu projenin iki ana güzergahıdır. Doğu Asya, Orta Asya, Batı Asya, Afrika ve Avrupa’nın birbirine ticari olarak bağlanmasını hedefleyen güzergâh üzerindeki ülkelerde sürdürülebilir ve dengeli kalkınma arzulanmaktadır.
Kuşak ve Yol Girişimi’nin özellikle kara yolu kısmının geçiş güzergahları üzerinde bulunan Balkan ülkeleri, projenin gerçekleşmesi için jeopolitik önem arz etmektedir. Netice itibariyle Balkan ülkeleri üzerinden Avrupa’ya geçmek Çin’e oldukça geniş bir coğrafyada pazar alanı sağlayacaktır. 2021 tarihli habere göre Balkan ülkelerinde Çin kaynaklı 135 proje tespit edilmiştir. Haberin devamında ise bu projelerin 32 milyar avroyu aşan değerlere sahip olduğuna değinilmektedir.[i] Çin sermayesi bu kapsamda Yunanistan, Karadağ, Bosna Hersek, Arnavutluk, Kuzey Makedonya ve Sırbistan gibi ülkelere çeşitli ekonomik yatırımlarda bulunmuştur.
2008 yılında çıkan küresel ekonomik kriz Balkan topraklarına Çin sermayesinin girişine zemin hazırlayan faktörler arasında gösterilmektedir. Hatırlayacak olursak Yugoslavya’dan kopuşların henüz yeni bittiği bir dönemde ekonomik krizle karşılaşmış ve dinamik bir tablo çizen Balkanlar görmek mümkündür. Yugoslavya’nın dağılma süreci, 1991 yılında Slovenya, Hırvatistan ve Makedonya’yla başlamış, akabinde 1992 yılında Sırbistan ve Bosna Hersek, 2006 yılında Karadağ ve 2008 yılında Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesiyle bu süreç tamamlanmıştır. Bu denli hareketli bir zamanda 2008 Küresel Krizi’nin patlak vermesi coğrafya nezdinde olumsuz etkilere yol açmıştır. Krizin Balkan ülkelerinin büyüme hızlarında kayda değer düşüler gözlemlenmiştir. Bu gelişmeler, Çin sermayesinin Avrupa’ya girişini kolaylaştırmıştır.
Arnavutluk, Kuşak ve Yol Girişimi’nin Balkanlar ayağındaki önemli ülkelerden biridir. Çin’le mazisi yaklaşık elli sene süren sosyalist dönemde yapılan ittifaklara dayanan Arnavutluk, proje dahilindeki yerini almıştır. Avrupa’nın nüfuzunu artırması Çin ve Rusya’yla komünist bağlarının kopmasına öncülük etmiştir. Proje kapsamında bu ikilinin isimleri tekrardan anılır olmuştur. Çin sermayesinin Arnavutluk’a girişinin ardından 2016 yılında petrol sahası olan Patos-Marinza’ya 384,6 milyon avroluk yatırım yapılmıştır. Ayrıca Tiran Uluslararası Havalimanı’nın tamamı Çin’e satılmıştır. Akabinde Çin’in Arnavutluk’a yatırımları giderek eksiye doğru ivme göstermiştir.
2016 yılından sonra Çin sermayesinin Arnavutluk’ta yatırımı olmamıştır. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, 22 Şubat 2023 tarihinde Japonya’nın başkenti Tokyo’ya yaptığı ziyarette iki ülke arasındaki duruma dikkat çeken açıklamada bulunmuştur. Kuşak ve Yol Girişimi’ne atıfta bulunan Rama, 17+1 ekonomik işbirliğinin bir getirisinin olmadığına dikkat çekmiştir. Ancak Rama, Arnavutluk’un Çin’le olan iletişim kanallarını açık tutma niyetinden dolayı masadan ayrılmayacağını da sözlerine eklemiştir. Bu konuşmayı ikili arasındaki ticari faaliyetlerin resmi anlamda bittiğine dair yorumlamak muhtemeldir.[ii]
Sırbistan, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında Çin sermayesi güdümüne giren Balkan ülkelerinden biridir. Ülke genelinde değeri 18,7 milyar avro olan 61 proje Çinli sermaye tarafından finanse edilmektedir. 2012 ile 2021 arasında toplamda 16 projeye 2 milyar avrodan fazla destek sağlayan Çinli şirketler, aynı zamanda 5,7 milyar avro kredi de vermiştir. Sırbistan, diğer Balkan ülkelerine nazaran daha ön plana çıkmaktadır. Öyle ki 2009 yılından 2021 senesine kadar gelen 32 milyar avroluk Çin sermayesinin 10,3 milyar avrosu Sırbistan’a akmıştır. Aynı zamanda Sırbistan, Shandong Uluslararası Ekonomi ve Teknik İşbirliği Grup ile 333.74 milyar dolar değerinde Bulgaristan-Pozega Yol Projesi’ne imza atmıştır. 2014 yılında başlayan proje 2017 yılında bitirilmiştir.
Her ne kadar Sırbistan, Avrupa Birliği (AB) üyeliğine aday da olsa Rusya ve Çin’le dostluklarını pekiştirmekten çekinmeyen ülkelerdendir. Bu durum AB bloğundan giderek uzaklaştığı düşüncülerinin ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. 2023 senesi içerisinde Çin ve Sırbistan arasında serbest ticaret anlaşması noktasında ikili arasındaki müzakereler resmen başlamıştır. Ukrayna Savaşı’nın etkisiyle birlikte Sırbistan, Rusya’ya karşı tutumunu ılımlı hale getirmiş ve bu durum AB’den sert tepkilere yol açmıştır. Sürecin bu şekilde devam etmesi, Sırbistan’da doğu sermayesinin artacağı şeklinde yorumlanmıştır.[iii]
Çin’den alınan finanslar doğrultusunda gerçekleşen yol yapım çalışmaları, Karadağ ve Bosna Hersek gibi ülkelerde de kendini göstermiştir. Karadağ, 2014 yılında Çin sermayesiyle yapmış olduğu sözleşme neticesinde yol projesine giriş yapmıştır. Çin’in İthalat-İhracat Bankası’ndan alınan 1 milyar dolarla China Road isimli firmayla ve köprüler için Bridge Corporation şirketiyle anlaşma yapılmıştır. Öte yandan Shandong Uluslararası Ekonomi ve Teknik İşbirliği Grubu, Bosna Hersek’te tramvay altyapısı için çalışmalarını sürdürmektedir. Ayrıca söz konusu Çinli şirket, Sırp Cumhuriyeti’nde iki otoyol inşası için sözleşme imzalamıştır.
Sonuç olarak Cinping’in 2013 yılında duyurduğu “Kuşak ve Yol Girişimi”, Balkanlar’da da olumlu etkisini göstermiştir. Bu kapsamda Çinli şirketler, Balkan ülkelerinin birçoğuna yatırım gerçekleştirmiştir. Hatta Sırbistan örneğinde görüldüğü gibi, Balkan ülkelerinin AB’den ziyade Çin ve Rusya kaynaklı sermayeye olan yakınlığı artmıştır. Fakat her Balkan ülkesi için durum aynı olmamıştır. Arnavutluk örneğinde görüleceği üzere Çin sermayesinden yeterli ilgiyi görememiş ülkeler de vardır. Ayrıca Karadağ meselesi göstermektedir ki limitlerin üzerinde verilen kredilerin altına giren ülkeler çareyi Batı sermayesinde aramıştır. Ortadaki çıkan tablo bize şunu göstermektedir ki Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi, Balkanlardaki önemini artırmaya devam edecektir.
Furkan DOĞDU
[i] “China in The Balkans: Controversy and Cost”, Balkan Insight, https://balkaninsight.com/2021/12/15/china-in-the-balkans-controversy-and-cost/, (Erişim Tarihi: 29.07.2023).
[ii] “Albanian PM: No Economic Benefits from Chinese Cooperation”, Euro Activ, https://www.euractiv.com/section/politics/news/albanian-pm-no-economic-benefits-from-chinese-cooperation/, (Erişim Tarihi: 29.07.2023).
[iii] “China Returns to the Western Balkans”, Emerging, https://emerging-europe.com/news/china-returns-to-the-western-balkans/, (Erişim Tarihi: 29.07.2023).