Kuşak ve Yol Girişimi (KYG), dünya genelinde sosyo-ekonomik gelişim ve bölgesel işbirliği alanlarında yeni ufuklar açmaktadır. Bu kapsamlı projenin, özellikle Kazakistan gibi stratejik konuma sahip ülkelerle kurduğu derin bağlantılar, ticaretten kültürel alışverişe kadar geniş bir yelpazede işbirliği olanaklarını ortaya koymaktadır.
Buradan hareketle Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), KYG’nin bölgesel ve küresel etkilerini değerlendirmek üzere Astana Bilgi Teknolojileri Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Ainur Slamgazhy’den almış olduğu görüşleri dikkatlerinize sunmaktadır
1. KYG’nin sosyo-ekonomik gelişim ve bölgesel işbirliğini teşvik etme potansiyeli hakkında ne düşünüyorsunuz?
KYG, özellikle Kazakistan örneğinde belirgin olan, sosyo-ekonomik gelişim ve bölgesel işbirliği için önemli bir fırsat sunmaktadır. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in Çin’le yaptığı son anlaşmalar, Kazakistan’ın stratejik coğrafi konumunun ticaret, ekonomi ve lojistik bağlantılarını güçlendirmek için nasıl kullanılabileceğinin potansiyelini vurgulamaktadır.
Cumhurbaşkanı Tokayev’in ziyareti sırasında imzalanan 22 milyar dolarlık anlaşmalar, Kazakistan’ın KYG’ye katılımının somut ekonomik faydalarını göstermektedir. Kazakistan’ın ekonomik ve lojistik potansiyelini harekete geçirme konusundaki hazırlığı, sadece Çin’le değil, aynı zamanda bölgedeki diğer ülkelerle de işbirliğini daha da güçlendirmektedir. Çin ile Kazakistan arasındaki ticaretin zaten 31 milyar dolara ulaşmış olması ve bunu 40 milyar dolara çıkarma planları, ekonomik bağların daha da derinleşmesine yönelik açık bir ivme göstermektedir.
Ayrıca Kazakistan’ın Orta Asya’da önemli bir oyuncu olarak rolü, bölgenin ekonomik büyümesine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır. Komşu Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerin artması ve Orta Asya ile Çin arasındaki önemli ticaret hacmi, KYG’nin bölgesel ekonomik entegrasyonu teşvik etme potansiyelini örneklendirmektedir.
Cumhurbaşkanı Tokayev’in Çin ile Kazakistan arasında turistler için vizesiz rejim önerisi, ekonomik işbirliğini daha da kolaylaştıran, insanlar arası değişimleri ve kültürel bağları güçlendirme çabalarını yansıtmaktadır.
Genel olarak Kazakistan’ın KYG’ye aktif katılımı, sosyo-ekonomik gelişimi teşvik etme ve bölgesel işbirliğini destekleme potansiyelini değerlendirme taahhüdünü vurgulamaktadır. Ortak çabalarla Çin, Kazakistan ve geniş Orta Asya bölgesi arasında ticaret cirosunu ve ekonomik entegrasyonu KYG çerçevesinde daha da artırma konusunda umut verici bir görünüm bulunmaktadır.
2. Çin’in küresel sahnede oynadığı rol, KYG aracılığıyla projenin uluslararası imajını ve algısını sizce nasıl etkilemektedir?
KYG aracılığıyla Çin’in küresel sahnede oynadığı rol, projenin uluslararası imajını ve algısını önemli ölçüde etkilemektedir. Başlangıçta altyapı yatırımlarıyla tanınan KYG, Çin’in yumuşak gücünü ve uluslararası imajını teşvik eden bir platforma dönüşmüştür.
Proje genellikle ekonomik gelişimle ilişkilendirilse de Çin’in “Barışçıl Yükseliş” söylemiyle uyumlu olup, özellikle Orta Asya gibi bölgelerde Çin’in yumuşak güç potansiyelini artıran zorlayıcı olmayan ve askeri olmayan bir anlatı sunmaktadır. Timur Dadabaev’in vurguladığı üzere;[i] KYG, Çin’in karşılıklı gelişim ve işbirliğine adanmış sorumlu bir küresel aktör olarak imajını yansıtma aracı olarak hizmet etmektedir.
Ancak Çin’in projeyi uluslararası alanda tanıtmaya yönelik çabalarına rağmen, Primiano ve Kudebayeva’nın 2023yılındaki araştırmaları[ii] gibi çalışmalar, özellikle Kazakistan gibi ülkelerde halk arasında farkındalık eksikliği olduğunu göstermektedir. Bu bilgi eksikliği, KYG’nin ve Çin’in katılımıyla ilgili yanlış anlamalara ve olumsuz algılara yol açabilir.
Bu sorunu ele almak için devlet ve yerel seviyede adımlar atılmaktadır. Konfüçyüs Enstitüleri, öğrenci değişimleri ve Çin’de gazeteci stajyerlikleri gibi girişimler, vatandaş diplomasisine ve kültürel değişimlere katkıda bulunmaktadır. Bu çabalar, sadece anlayışı teşvik etmekle kalmayıp, aynı zamanda Çin’in kültürel zenginliğini sergileyerek ve insanlar arası bağlantılar kurarak Çin’in imajını iyileştirmeye yardımcı olmaktadır.
Ayrıca kültürel değişimleri vurgulamak, İpek Yolu’nun tarihi önemini hatırlatarak, bu rotalar boyunca paylaşılan kültürel mirası insanların aklına getirir. Kültürel diplomasiyi KYG’ye entegre ederek Çin, uluslararası imajını geliştirebilir ve katılan ülkeler arasında daha büyük güven ve işbirliği sağlayabilir.
Farkındalık ve algı açısından zorluklar devam etse de Çin’in altyapı yatırımlarının yanı sıra kültürel değişimleri ve vatandaş diplomasisini teşvik etme çabaları, projenin ve Çin’in küresel rolünü ve uluslararası imajını olumlu bir şekilde etkileyebilir.
3. KYG kapsamındaki projeler, katılan ülkelerin kültürel ve sosyal yapılarına ne gibi katkılarda bulunmaktadır?
Cumhurbaşkanı Tokayev’in ziyareti ve Enformasyon ve Sosyal Kalkınma Bakanı Aida Balayeva’nın diplomatik çabaları sonrasında uygulamaya konulan projelerin son dönemdeki artışı, Kazakistan ve Çin arasındaki kültürel değişimde önemli bir ivme kazandığını vurgulamaktadır. Her iki ulus için de eşit kültürel merkezler kurma anlaşması, daha derin kültürel diyalog ve işbirliğini teşvik etmek için dönüm noktası niteliğindedir. Bakan Balayeva’nın yakın zamandaki Çin ziyareti bu kültürel değişimi daha da hızlandırmış, arşiv materyallerinin geri dönüşünü vurgulayıp ortak ustalık sınıfları, sinematografi için burslar ve ortak medya üretimleri gibi işbirlikçi girişimleri teşvik etmiştir.
Ayrıca Çin Halk Diplomasisi Derneği tarafından düzenlenen Çin Uluslararası Basın İletişim Merkezi gibi girişimler, medya kuruluşları arasında pratik işbirliğini kolaylaştırarak Kazakistan’dan gelenler de dahil olmak üzere yabancı gazetecilerin Çin hakkında kapsamlı bir anlayış kazanmasına olanak tanımaktadır. Çin Uluslararası Basın Merkezi’nde gerçekleştirilen staj programı, muhabirlere Pekin’den bilgi yayınlama konusunda paha biçilmez bir fırsat sunarak Çin’in kültürü ve toplumu hakkında daha büyük bir anlayışın teşvik edilmesine yardımcı olmaktadır.
Bu girişimler, sadece karşılıklı anlayışı teşvik etmekle kalmayıp aynı zamanda kültürel boşlukların giderilmesinde köprü vazifesi görmekte ve yanlış anlamaları gidermeye de katkıda bulunmaktadır. Ortak projelerde yer alarak, deneyimleri paylaşarak ve kültürel değişimleri kolaylaştırarak Kazakistan ve Çin daha güçlü bağlar kurmakta ve kültürel manzaralarını zenginleştirmektedirler. Sonuç olarak bu çabalar, iki ülke arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye ve aralarındaki barış ve işbirliğini teşvik etmeye hizmet etmektedir.
Röportaj Dilara Cansın KEÇİALAN tarafından yapılmıştır.
Dr. Ainur Slamgazhy