2013 yılında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından duyurulan Kuşak ve Yol Girişimi (KYG), enerji, ulaşım, dijital ağlar ve ticaret projelerinden oluşan ve yaklaşık 68 ülkeyi kapsayan uluslararası altyapı projesidir.[i] Kuşak ve Yol Girişimi nispeten yeni bir isimdir. Başlangıçta iki ayrı proje olarak anılan, daha sonra “Bir Kuşak, Bir Yol” girişimi adını alan ve son olarak da Kuşak ve Yol Girişimi adı kabul edilmiştir.[ii] Bu büyük girişime “Kuşak ve Yol” denilmesinin sebebi ise karadan ve denizden ulaşımın sağlanmasıdır. Kara üzerinden olan hatta “kuşak”, deniz üzerinden olan güzergâha ise “yol” denilmektedir.
Avrupa ile Asya arasında tarihte önemli bir ticaret rotası olan İpek Yolu’nun daha kapsamlı ve geliştirilmiş hali olan Kuşak ve Yol Girişimi, üç kıta arasında hem deniz hem de kara yoluyla çift taraflı bir koridor oluşturmayı planlamaktadır.
Kuşak ve Yol Girişimi’nin uluslararası bir girişim olarak tanımlanmasının yanı sıra Avrasya ve Afrika ülkeleriyle işbirliğini genişletmeye yönelik bölgesel girişim olarak nitelendirilmesi de mümkündür. İpek Yolu üzerinde doğu ile batıyı ve kuzey ile güneyi birbirine bağlayan Güney Kafkasya; Kuşak ve Yol Girişimi için de önemli bir bölgedir. Çin, bu bölgede Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’la büyük bir işbirliği potansiyeline sahiptir.
İlk olarak Azerbaycan’a bakmak gerekirse, bu ülkenin doğal kaynaklar bakımından zengin olduğu görülmektedir. Bu yüzden de Azerbaycan hem bölgesel hem de küresel öneme sahip bir ülkedir. Çin’in Azerbaycan’a olan ilgisinin temeli ise Çin’den Avrupa’ya uzanan bir demiryolu hattı geliştirmeye çalışmasından kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı coğrafi konumu sebebiyle Avrupa ile Asya arasında işbirliği için köprü görevi görmektedir. Azerbaycan’dan geçen güzergâh sayesinde Çin’in mallarının daha güvenli bir şekilde taşınması amaçlanmıştır.[iii] Ayrıca 2019 verilerine göre, Çin’in Güney Kafkasya’yla olan ticaretinin %50’si Azerbaycan’a aittir.[iv] Bu kapsamda Azerbaycan’ın Kuşak ve Yol Girişimi’ni desteklediği ifade edilebilir.[v]
Bir diğer Güney Kafkasya ülkesi olan Gürcistan’ın kendi limanları aracılığıyla dünya çapındaki pazarlara erişebilme kapasitesi olduğu için Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında kara yolu koridorlarına daha az bağımlı olduğu görülmektedir.[vi] Gürcistan, konumu gereği Güney Kafkasya’da ticaret akışı ve projeler için transit ülke rolü oynamaktadır.
Çin için Gürcistan’ın önemli olmasının sebebi ise Avrupa’ya ulaşım mesafesini kısaltırken; doğal olarak nakliye süresinin de azaltmasıdır.[vii] Çin’in Avrupa’yla ticaretinde Rusya’yı saf dışı bırakabilmesi adına Gürcistan’ın konumu mühimdir.
Ayrıca bölge ülkeleri arasında Avrupa’ya en yakın Batılı ülke olarak görüldüğü için de Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında Güney Kafkasya ülkeleri arasında ön plana çıkmaktadır. Yine aynı şekilde Gürcistan’ın bu girişimi desteklediği görülmektedir. Çünkü bahsi geçen girişim, Gürcistan’ın ekonomik ve sosyal kalkınmasına hizmet etmektedir.
Son olarak Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan’a kıyasla ticaret ve ulaşım ağları daha kısıtlı olan bir kara ülkesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden de Erivan, Çin’e yönelerek süreç içerisinde Pekin’in kritik ortaklarından biri haline gelmiştir. Diğer bir deyişle, Ermenistan’ın izole bir diplomatik yapıya sahip olması, onu Çin’le yakınlaşmaya yönlendirmiştir.
Orta Koridor da Kuşak ve Yol Girişimi’nin bir parçası olarak kabul gören Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı aracılığıyla Azerbaycan ve Gürcistan için önemli kazanımlar sağlamaktadır.[viii] Tüm bunlara ek olarak İpek Yolu Ekonomik Kuşağı Mutabakat Zaptı’ndan bahsetmek gerekmektedir. Bu anlamda Gürcistan, Güney Kafkasya’da Pekin yönetimiyle söz konusu zaptı imzalayan ilk ülke olmuştur. Bahsi geçen ülke, mutabakat zaptını 2015 yılının Mart ayında imzaladıktan sonra aynı yılın Ağustos ayında Ermenistan ve Aralık ayında da Azerbaycan bu sürece dahil olmuştur.
Sonuç olarak Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında Güney Kafkasya ülkeleriyle işbirliklerinin geliştirildiği görülmektedir. Bu girişimin Güney Kafkasya’da uygulanmasının önemli getirilerinin olduğu açıktır. Öncelikle coğrafi konumun sağladığı avantajlar ele alındığında, Avrupa’ya ulaşım yolunun ve nakliye süresinin kısaldığı görülmektedir. İkincisi, bölgede yatırım yapılabilecek ortamın olması, girişim için avantaj sağlamaktadır. Bölgenin güvenlik durumunun uygun ve kontrol edilebilir düzeyde olması da bir diğer önemli avantaj olarak dikkat çekmektedir. Son olarak Çin’in bölge ülkeleriyle tarihsel süreçte bir sorun yaşamamış olması da işbirliklerinin geliştirilmesini kolaylaştırmaktadır.
[i] “Kuşak ve Yol Girişiminin Geleceği: Çin Karakterli Bir Küreselleşme mi?”, Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/analiz/kusak-ve-yol-girisiminin-gelecegi-cin-karakterli-bir-kuresellesme-mi/2083696, (Erişim Tarihi: 23.02.2023).
[ii] “What is China’s Belt and Road Initiative (BRI)?”, Chathamhouse, https://www.chathamhouse.org/2021/09/what-chinas-belt-and-road-initiative-bri, (Erişim Tarihi: 23.02.2023).
[iii] Serdar Yılmaz, “Bir Kuşak Bir Yol Projesinin Azerbaycan, Kazakistan ve Türkiye’ye Etkisi”, Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 16(32), 2020.
[iv] Aynı yer.
[v] “South Caucasus and Central Asia: Belt and Road Initiative- Azerbaijan Country Case Study”, World Bank, 2019, s. 6.
[vi] “South Caucasus and Central Asia: Belt and Road Initiative- Georgia Country Case Study ”, World Bank, 2019, s.7.
[vii] Diren Şahin, “Çin Politikalarında Kafkasya’daki Partneri: Gürcistan”, Sodip, https://www.sodip.org.tr/cin-politikalarinin-kafkasyadaki-partneri-gurcistan/, (Erişim Tarihi: 06.03.2023).
[viii] Filiz Kutluay Tutar vd., “Çin’in Yeni İpek Yolu Projesi: Bir Kuşak Bir Yol”, Journal Of Social, Humanities and Administrative Sciences, 5(17), 2019, s. 619-626.