22-24 Kasım tarihlerinde Şanghay Ulusal Sergi Merkezi’nde düzenlenen Çin Uluslararası Turizm Fuarı (CITM) kapsamında, Tibet Özerk Bölgesi “Çin’in Tibet’i ” temasıyla fuarda yeni kültür ve turizm entegrasyonu imajıyla dikkat çekti.
Bu katılım, bölgenin Kuşak ve Yol Girişimi’ne dahil ülkelerle kültür ve turizm işbirliğini güçlendirmesine katkı sağladı. Tibet 2023 yılının ilk 11 ayında, toplam 62.74 milyon turist ağırlayarak bir önceki yıla göre %15.68 artış kaydetti ve 72.9 milyar yuan turizm geliri elde etti. Özellikle, yurtdışından gelen turist sayısındaki %191.8’lik artış ve uluslararası turizm gelirlerindeki %147.3’lük büyüme dikkat çekti.
Son yıllarda Tibet, bölgesel bağlantıyı güçlendirme ve platform mekanizmalarını geliştirme konusunda büyük adımlar attı. Nepal gibi komşu ülkelerle yapılan ticaret ve kültürel işbirliği önemli ölçüde ilerledi. Tibet, ülkenin güney Asya’ya açılan kapısı olarak stratejik konumunu güçlendirirken, tarihi ticaret yolları Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında yeni bir canlılık kazandı. Bölgede demiryolu ve havayolu altyapısındaki büyük gelişmelerle birlikte Lhasa Gonggar Havalimanı, uluslararası uçuşlara uygun şekilde yeniden yapılandırıldı ve ilk Singapur uçuşu 25 Aralık’ta gerçekleşecek.
Tibet, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında dışa açılma çabalarını hızlandırarak, hem kara hem de deniz bağlantılarını geliştirdi. Nepal ile olan ticaret hacmi bu yılın ilk 10 ayında %46.4 artış göstererek 3.14 milyar yuan’a ulaştı. Ayrıca, Lhasa ve Gyirong gibi sınır bölgelerinde oluşturulan lojistik ve serbest ticaret bölgeleri, sınır ticaretini destekleyerek yerel ekonomik kalkınmaya önemli katkılar sağladı. Bu süreçte, elma, arpa ve mineral su gibi yerel ürünlerin ihracatı artarken, ithal edilen ürünlerin çeşitliliği de genişledi.
2024 yılından itibaren Tibet, Kuşak ve Yol Girişimi’ne derinlemesine entegre olmayı hedefleyerek, Güney Asya’ya açılan önemli bir lojistik merkez olmayı planlıyor. Çin’in diğer bölgeleriyle iş birliğini güçlendiren Tibet, hem ekonomik hem de kültürel iş birliklerini artırmayı sürdürüyor. Bölgedeki altyapı projeleri, uluslararası ticaret yollarını daha erişilebilir hale getirirken, Tibet’in “Kuşak ve Yol” ülkeleriyle ilişkilerini daha da güçlendirdiği ve bu süreçte kendine özgü ürünlerini uluslararası arenaya tanıttığı gözlemleniyor.