Çin’den Türkiye’ye Orta Koridor üzerinden gönderilen iki yeni yük treninin yola çıkması, güzergâh açısından yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor. Türk yetkililer ve sektör uzmanları, bu gelişmenin Çin-Avrupa demiryolu taşımacılığı açısından daha düzenli ve verimli bir işleyişe geçişin habercisi olduğunu belirtti.
Resmi adıyla Trans-Hazar Doğu-Batı Orta Koridoru olan güzergâh, Kazakistan’dan geçerek Hazar Denizi’ni aşıyor; ardından Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Türkiye aracılığıyla Avrupa’ya ulaşıyor.
Bu önemli gelişme, 21 Temmuz’da Çin-Avrupa Demiryolu Ekspresi Güney Kanalı Treni’nin İstanbul Halkalı Garı’na varmasıyla öne çıktı. Tren; haberleşme ekipmanları, otomobil parçaları ve diğer çeşitli ürünlerle yüklüydü ve 29 Haziran’da Chongqing’den hareket ettikten sonra 22 gün süren yolculuğunu başarıyla tamamladı. Chengdu’dan yola çıkan ikinci trenin ise önümüzdeki hafta İstanbul’a varması bekleniyor.
Yüklerin zamanında teslim edilmesini sağlamak için Türkiye ve Çin’den lojistik ortakları, zamanlamaları optimize ederek koordinasyonu güçlendirdi. Bu da daha hızlı ve dayanıklı bir ticaret hattı kurulmasına katkı sağladı.
16 Temmuz’da Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Çin’in Chongqing ve Chengdu şehirlerinden İstanbul’a düzenli seferlerin deneme sürüşlerinin ardından başlatıldığını açıkladı. Bu gelişmenin, Orta Koridor’un operasyonel genişlemesinde önemli bir adım olduğunu vurguladı.
“Trenler, Çin içinde yaklaşık 3.500 kilometre yol aldıktan sonra Orta Asya’yı geçip Hazar Denizi’ni aşıyor ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşıyor. Her bir tren yaklaşık 2.000 ton yük taşıyor,” dedi Uraloğlu.
Söz konusu hizmetler, Türkiye’den Pasifik Avrasya Lojistik Grubu ile Çin Devlet Demiryolu Grubu arasında imzalanan anlaşma kapsamında başlatıldı.
Uraloğlu, Türkiye’nin Çin ile Avrupa arasında kesintisiz lojistik hatlar kurmayı hedeflediğini ve yılda 1.000 tren seferi düzenleyerek Avrasya tedarik zincirinde merkezi bir lojistik üs olmayı amaçladığını belirtti.
Pasifik Avrasya CEO’su Fatih Erdoğan, Orta Koridor’un artık bir fikir olmaktan çıktığını ve adım adım gerçek bir koridora dönüştüğünü ifade etti. Erdoğan, geleneksel denizyolu güzergâhlarına kıyasla Orta Koridor’un daha kısa bir yol sunduğunu ve daha yüksek kontrol imkânı sağladığını belirtti.
“Bu trenler yalnızca konteyner taşımıyor; aynı zamanda vizyon, güven, strateji ve ortak bir gelecek taşıyor,” dedi.
