Çin, 2024 yılında yeşil kalkınma konusunda kayda değer başarılar elde etti. Elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji sektörlerinde küresel liderlik pozisyonunu güçlendiren ülke, bu yıl rüzgar ve güneş enerjisi kurulu kapasitesinde 2030 hedefini şimdiden aştı. Elektrikli araçların küresel pazar payında %76’ya ulaşan Çin, bu sektörde sadece üretim değil, ihracat kapasitesiyle de öne çıktı. Latin Amerika ve Afrika gibi bölgelerde Çin’in yeşil teknolojileri, ekonomik ve çevresel dönüşüm süreçlerini hızlandırıyor. Ayrıca, sanayi sektöründe yapılan yeşil dönüşüm ve enerji verimliliği çalışmaları da karbon ayak izini azaltmada etkili oldu.
Ekolojik koruma projeleri, Çin’in yeşil kalkınma hedeflerinde önemli bir rol oynadı. Ülke genelinde sürdürülen ağaçlandırma projeleri, özellikle Taklamakan Çölü çevresinde tamamlanan “Yeşil Duvar” gibi girişimlerle dikkat çekiyor. Ayrıca, mangrov ormanlarının artırılması ve bozulmuş alanların yeniden ağaçlandırılması sayesinde ekosistemlerin iyileştirilmesi sağlandı. Çin’in bu alandaki başarıları, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından övgüyle karşılandı.
Çin’in yeşil kalkınma çabaları, yalnızca ulusal düzeyde değil, küresel iş birliğinde de etkisini gösteriyor. Ülke, yenilenebilir enerji, elektrikli araçlar ve çevreci teknolojilerde uluslararası iş birliğini artırarak, birçok gelişmekte olan ülkenin çevresel dönüşümüne katkı sağladı. Güney-Güney iş birliği projeleri çerçevesinde, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele kapasiteleri destekleniyor. Çin, iklim değişikliğiyle mücadelede 42 ülkeyle 53 iş birliği anlaşması imzalayarak küresel çabalara öncülük ediyor.
Yeşil kalkınmayı hızlandıran bu ilerlemelerin ardında kapsamlı bir politika yapısı bulunuyor. Çin hükümeti, 2024 yılında yayımladığı kararlarla ekonomi ve toplumun yeşil dönüşümünü hızlandırmayı hedefledi. Yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar, ekolojik koruma politikaları ve çevreci sanayileşme hamleleri, bu kalkınma modelinin temel taşlarını oluşturuyor. Çin’in yeşil ekonomi alanındaki başarıları, yalnızca kendi geleceği için değil, dünya genelinde sürdürülebilir kalkınma için de umut verici bir örnek sunuyor.