Çin, önümüzdeki beş yılda “yeni nitelikli üretici güçler” olarak tanımladığı bir dönüşüm sürecine öncülük ediyor. Bu vizyonun merkezinde, ileri teknolojilerin yeni endüstrilere dönüştürülmesi hedefi yer alıyor.
Ülke; kuantum teknolojisi, biyolojik üretim, hidrojen ve füzyon enerjisi, beyin-bilgisayar arayüzleri, yapay zekâ destekli robotlar ve 6G iletişim teknolojileri gibi alanları ekonomik büyümenin yeni motorları haline getirmeyi planlıyor. Bu dönüşüm, güçlü bir üretim tedarik zinciri ve hızla büyüyen özel sektör tarafından destekleniyor.
Dijital Güçlenme
Çin’in üretim merkezi olarak bilinen İnci Nehri Deltası bölgesinde, yeni bir iş gücü biçimi hızla yükseliyor: insansı robotlar.
Shenzhen merkezli girişimler, tıpkı insanlar gibi yürüyebilen ve hareket edebilen robotlar geliştiriyor. UBTECH gibi firmalar ise bu robotları fabrikalarda pratik görevlerde kullanmak üzere eğitiyor.
Şu anda Çin’de her 10.000 üretim çalışanına 470 endüstriyel robot düşüyor. Yapay zekâ destekli insansı robotların, gelecekte bilişsel görevlerde insanlarla birlikte çalışması bekleniyor.
Çin, 15 yıldır dünyanın en büyük üretim ülkesi konumunda. Şimdi ise nicelikten niteliğe geçişe odaklanıyor. Ülkede 35.000’den fazla akıllı fabrika kurulmuş durumda.
Yeni Ufuklar
Çin, geleneksel sanayileri dijitalleştirmenin ötesinde, geleceğin endüstrilerini de aktif biçimde geliştiriyor.
Şanghay merkezli NeuroXess şirketi, beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) teknolojileri geliştiriyor. Şirket, epilepsi hastalarına elektrotlar yerleştirerek yalnızca düşünceleriyle karmaşık cümleler kurmalarını sağladı.
Hefei şehrindeki QuantumCTek firması ise kuantum güvenli iletişim teknolojilerini ticarileştiriyor. Şirket, karmaşık cihazları telefon büyüklüğünde çiplere indirgeme hedefiyle çalışıyor.
Çin’de laboratuvarlarda geliştirilen 6G, eVTOL hava araçları, biyolojik üretim ve katı hâl pilleri gibi teknolojiler artık üretim hatlarına taşınıyor. Bu sektörlerin, önümüzdeki on yılda yeni bir yüksek teknoloji sanayii ölçeğinde büyümesi bekleniyor.
Yenilik Ekosistemi
Çinli girişimciler, güçlü tedarik zincirleri ve entegre üretim altyapısı sayesinde yeniliği hızla ticarileştirebiliyor.
EngineAI’nin kurucusu Zhao’ya göre, “Bir zamanlar 2.000 yuan’a ithal ettiğimiz bir bileşeni artık yerel olarak 200 yuan’a üretebiliyoruz.”
Bugün özel sektör, Çin’deki tüm yüksek teknoloji işletmelerinin yüzde 92’sini oluşturuyor ve 2024 itibarıyla ülkede 372 unicorn şirket faaliyet gösteriyor.
Hükümet, özel sektörü destekleyen yeni yasalar çıkarırken, teknoloji odaklı sektörler için teşvikler ve test alanları açıyor. Örneğin, otonom araç test bölgeleri ve insansız hava aracı (eVTOL) denemeleri için hava sahası kısıtlamaları gevşetildi.
Bu adımlar, laboratuvardan pazara geçiş süresini kısaltıyor. Pekin’deki Dünya Robot Konferansı sırasında başlatılan “robot kuponu” programı kapsamında bireylere 1.500 yuan, şirketlere ise 250.000 yuan’a kadar destek sağlanıyor.
Yakın zamanda Pekin’de açılan robot mağazaları ve 10.000 yuan altında fiyatlanan yerli robotlar, bu teknolojik atılımın günlük yaşama girmekte olduğunu gösteriyor.
Bu yeni endüstriler artık bir gelecek planı değil — hızla Çin’in evlerine giren bir gerçeklik.
