Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 7 Eylül 2013 tarihinde düzenlediği Kazakistan ziyareti esnasında “Tarihi İpek Yolu”nun canlandırılması hedefi doğrultusunda “Yeni İpek Yolu” önerisinde bulunarak açıkladığı Kuşak ve Yol Girişimi, küresel düzeyde rekabetin ve devletler arasındaki çelişkilerin arttığı bir dönemde yeni işbirlikleri kurmayı önermesi bakımından karşılıklı kazan-kazan mantığı üzerinden şekillenen işbirliğine dayalı barışçıl bir dünya tahayyülünü yansıtmaktadır.
Çin ile Avrupa’yı bağlamayı amaçlayan girişim, ulaşım güzergahları, enerji rotaları ve telekomünikasyon yoluyla uluslararası bütünleşmeyi arttırmayı hedeflemektedir. Kuşak ve Yol Girişimi’nin bölgesel-küresel entegrasyon boyutunda ortaya koyduğu atılımlardan biri de Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’dur (CPEC).
CPEC, en temelde Çin merkezli ürünlerin Gwadar Limanı üzerinden dünyaya ulaştırılmasını amaçlayan ve bunu yaparken de Pakistan’ın altyapısına yönelik yatırımlar vesilesiyle söz konusu ülkenin kalkınmasına katkı sağlayan bir koridordur. Son dönemde CPEC’e ilişkin yapılan tartışmalardan biri de CPEC’in Afganistan’ı da içerecek biçimde genişletilmesidir.
2021 yılının Ağustos ayında Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Afganistan’dan çekilmesinin ardından bu meselenin daha sık tartışılmaya başlandığı görülmektedir. Zira Afganistan’ınCPEC’e dahil edilmesinin Orta Asya-Güney Asya etkileşimini kuvvetlendireceği aşikardır.
Dahası söz konusu ülke, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesinde Ortadoğu’yla etkileşimini de kolaylaştıracak bir rotayı barındırmaktadır. Bu da küresel düzeyde karşılıklı çıkarları önceleyen ticaret koridorlarının oluşturulması bakımından eksik bir parçanın tamamlanmasını sağlayacaktır. Böylesi bir ortamda Taliban’ın CPEC’e yaklaşımı önem kazanmaktadır.
Bu noktada belirtmek gerekir ki; Taliban’ın karşı karşıya kaldığı en önemli sorun, uluslararası meşruiyet; yani tanınma problemidir. Çünkü bu sorundan ötürü Taliban, Afganistan’a yatırım çekmekte zorlanmaktadır. Bu da ülkedeki istihdam problemini derinleştirmekte ve ekonomik sorunları belirginleştirmektedir. Böylesi bir ortamda CPEC’in Afganistan’a uzatılması ise Taliban yönetimi açısından da fırsattır. Zira Afganistan’ın CPEC’e dahil olması durumunda Çin’in ülkeye yönelik altyapı yatırımlarının artacağı öngörülebilir. Elbette bu da Afgan halkının refahına katkı sağlayacaktır.
Esasen CPEC’in Afganistan’ı da içerecek şekilde genişletilmesi noktasında hukuki altyapı, devrik rejim döneminde oluşturulmuştur. 15 Mayıs 2017 tarihinde Çin ile Afganistan arasındaki ticari münasebetlerin geliştirilmesi ve gümrüklerde yaşanan problemlerin giderilmesi gayesiyle Gümrük İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır. Buna ek olarak aynı yıl, Çin-Afganistan Ortak Ekonomi ve Ticaret Komisyonu, yatırım, ticaret, altyapı ve koridorlar bağlamında işbirliğinin geliştirilmesi konusunda uzlaşıya varmıştır. Taraflar, bu kapsamda pek çok anlaşma da imzalamıştır. Nitkeim Çin ile Afganistan arasındaki ticari ilişkilerin hacminin 2013-2021 senesi arası dönemde düzenle bir ivmeyle artması ve 2021 yılında 250 milyon dolar seviyesine ulaşması da bu çabaların meyvesi olarak nitelendirilebilir.
Bu noktada söz konusu ilişkilerin ABD’ye rağmen gelişmesinin büyük ehemmiyet arz ettiği vurgulanmalıdır. Zira ABD’nin Kuşak ve Yol Girişimi’ni ve bu bağlamda koridorları istikrarsızlaştırmak için çeşitli vekil aktörleri kullandığı bilinmektedir. Bu nedenle de Amerikan işgali döneminde Çin-Afganistan ilişkilerinde kat edilen aşama, ikinci Taliban döneminin özelde CPEC ve genelde ise Kuşak ve Yol Girişimi bakımından büyük fırsatlar barındırdığı anlamına gelmektedir.
Nitekim 2021 yılının Eylül ayında Taliban, Afganistan’ın, Çin’in ‘Kuşak ve Yol Girişimi’nde yer alacağını ve Pekin’in çıkarlarını koruyacağını belirterek ülkenin yeniden inşası için Pekin’in yatırım ve desteğine ihtiyacı olduğunu duyurmuştur. Söz konusu görüşmede o dönemde Taliban’ın Doha’daki siyasi ofisinde Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Abdulselam Hanefi’nin şu açıklamada bulunması da Afganistan’ın CPEC’e dahil olabileceğini gözler önüne sermiştir:
“Çin, Afganistan’ın güvenilir bir dostu olmuştur. Taliban, Afganistan ve Çin arasındaki dostane ilişkileri geliştirmeye devam etmeye isteklidir ve hiçbir gücün Çin’in çıkarlarını tehdit etmek için Afgan topraklarını kullanmasına asla izin vermeyecektir.”
Gelinen aşama itibarıyla Çin’in Afgan Sorunu’nun çözümü hususunda yapıcı tavır geliştiren aktörlerin başında geldiği bilinmektedir. Afgan halkına yönelik insani yardımlarını sürdüren ve Taliban’ı diyalog zeminine çekmeye özen gösteren Pekin yönetimi, söz konusu ülkeye yönelik yatırımlarını da hızlandırmıştır. Bunun en somut örneği de Taliban’ın 2023 yılının Ocak ayında Çinli şirket CAIPEC’le ülkenin kuzeyindeki petrol yataklarının işletilmesi hususunda işbirliği anlaşması imzalamasıdır.
Sonuç olarak Afganistan’ın yatırımlara ihtiyacı bulunurken; ülkenin Kuşak ve Yol Girişimi’ne CPEC bağlamında dahil olması ise Orta Asya-Güney Asya-Ortadoğu bağlantısının teşkil edilmesine ve küresel düzeyde kurulan işbirliği köprülerinin güçlendirilmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu yüzdene de CPEC’in Afganistan’ı da içerecek biçimde genişletilmesi, tüm tarafların beklentilerine ve çıkarlarına uygun bir durum olarak gözükmekte ve karşılıklı kazan-kazan mantığına dayanan yeni bir ilişki biçimine işaret etmektedir.